EN

20 Haziran Dünya Mülteciler Günü Basın Bülteni

19.06.2018

“Dünyada mültecilerin durumu endişe vermeye devam ediyor”

 

İGAM olarak, Dünya Mülteciler Günü dolayısıyla yayınladığımız basın bülteni aşağıdadır:

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği, son yayınladığı Yıllık Zorunlu Göç Eğilimleri Raporunda savaşlar, şiddet olayları ve zulüm nedeniyle yerinden edilen kişi sayısının 2017’de yeni bir rekor kırarak 68.5 milyona ulaştığını vurguladı. Bir başka ifadeyle geçen yıl dünyada her 110 kişiden biri, evini, yurdunu terk etmek zorunda kaldı. Her iki saniyede bir kişi yaşadığı yerden uzaklaşmak zorunda bırakıldı. Evlerini ve ülkelerini terk etmek zorunda bırakılan 25,5 milyon mültecinin büyük çoğunluğu, sadece beş ülkeden; Suriye, Afganistan, Güney Sudan, Myanmar ve Somali...

Tüm bu gelişmeler karşısında maalesef mülteci ve sığınma alanının insanlık tarihi kadar eski olan ve uluslararası mülteci hukuku belgelerince pekiştirilen ilkeleri, değerleri ve kuralları yakın tarihte görülmemiş biçimde tehdit altında bulunuyor. Dünyanın pek çok köşesinde ülkeler sınırlarına çitler, dikenli teller ve duvarlar örüyor. Çocukları anne-babalarından ayırıyor. Mülteci ve göçmen teknelerini limanlarına yanaştırmayıp tehlikeli açık sulara terk ediyor. Kamuoylarında da ırkçı, şovenist nefret söylemleri giderek yaygınlaşıyor.

Bu tablo karşısında, Mülteci haklarını savunmak ve onları misafir eden ev sahibi ülkelere destek vermek her zamankinden daha büyük bir ihtiyaç ve küresel bir sorumluluk haline gelmiştir. Mültecilere sığındıkları ülkelerde yeni bir hayat kurmaları, eğitim olanaklarına erişmeleri, yaşanabilir bir konut sahibi olabilmeleri ve ayrıca çalışıp ev sahibi toplumun bir parçası olmaları için birlikte çaba sarf etmeliyiz.

Bu sonbaharda Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda onaylanması beklenen Küresel Mülteci Mutabakatı geniş çaplı mülteci hareketlerine karşı daha kapsamlı ve öngörülebilir yaklaşımlar için bir fırsat oluşturacaktır.

Türkiye, 2017 yılı sonu itibariyle, art arda dört yıldır dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapmaktadır. Şu anda 3.6 milyon Suriyeli ve 400 bin kadar başka ülke vatandaşı sığınmacı ve mülteci ülkemizin koruması altındadır. Hükümet, kamu kurum ve kuruluşları, uluslararası kuruluşlar, yerli ve yabancı sivil toplum örgütleri, mültecilerin sosyal kabulü, eğitimleri, başta sağlık olmak üzere temel hizmetlere erişimi ve çalışma imkanları için büyük çabalar sarf etmektedirler. Ancak, Türkiye’nin 1951 tarihli Mültecilerin Hukuki Statüsünü düzenleyen Cenevre Sözleşmesine uygulamayı sürdürdüğü coğrafi kısıtlama başta olmak üzere mevcut hukuki mevzuatındaki eksiklikler, hak temelli ve kapsamlı bir entegrasyon politikasının önünde ciddi engeller oluşturmaktadır.

Cumhurbaşkanlığı ve Parlamento seçimlerine çok az bir süre kala özellikle sosyal medyada, Suriyeli ve diğer mültecilere yönelik hız kazanan ırkçı, nefret söylemli kampanyalar endişe vericidir. Seçimler sonrasında başta devlet kurumları olmak üzere tüm paydaşların, mülteci ve göçmenlerin ülkedeki varlıklarını birer fırsata dönüştürecek politik, hukuki, ekonomik ve kültürel adımlar atmalarını, kamuoyunda oluşturulmaya çalışılan düşmanca bakış açılarının yerini birlikte yaşama ve kaynaşma kültürünüm yeşermesini ümit etmekteyiz...

Kamuoyuna saygıyla duyurulur. 

 

Whatsapp