EN

Uluslararası Göçmenler Günü’nü Kutladık

19.12.2019

 

Birleşmiş Milletler, 2000 yılında, 18 Aralık tarihini ‘Uluslararası Göçmenler Günü’ olarak ilan etti. Bugünün seçilme nedeni, Birleşmiş Milletler’in 18 Aralık 1990 tarihinde kabul edilen ‘Uluslararası Göçmen İşçiler ve Ailelerinin Haklarını Koruma Konvansiyonu’nun imzalandığı gün olması…

Bugün dünya çapında 272 milyon göçmen bulunuyor. Son 10 yıldır özellikle Türkiye’nin bulunduğu coğrafyadaki istikrarsızlık, savaş ve kaos, göç hareketliliğini artırdı.

Türkiye ise en fazla mülteci bulunduran ülke özelliğine sahip ve ‘Uluslararası Göçmenler Günü’ Türkiye için çok ayrı bir önem ifade ediyor.

Bu nedenle, 18 Aralık 2019 tarihinde Ankara Valiliği’nin koordinatörlüğünde, Ankara İl Göç İdaresi Müdürlüğü’nce düzenlenen ve  Birleşmiş Milletler Mülteci Yüksek Komiserliği (BMMYK), Uluslararası Göç Örgütü (IOM)ve İGAM’ın katıldığı bir etkinlik düzenlendi.

‘Kültürlerin Buluşma Noktası Türkiye’ temalı etkinlikte açılış konuşmalarının ardından, Türk ve mülteci çocukların ve gençlerin yer aldığı ‘İGAM Bizim Koro’ sahne aldı. Etkinliğin bir şenlik havasında geçmesine vesile olan Bizim koro’nun ardından, Makedonya’dan, Suriye’den ve Irak’tan Türkiye’ye gelip, iş dünyasında ve öğrencilikte başarılı olan mülteci ve göçmenlerle ilgili olarak  ‘Başarı Hikayeleri Paneli’ düzenlendi.

Daha sonra resim, heykel ve fotoğraf sergisi gezildi ve Türkiye, Suriye , Afganistan ve Irak mutfaklarının geleneksel yemekleri tadıldı.

Açılış konuşmaları şöyle:

‘Bir ekmeğimiz olsa yarısını göçmenlerle paylaşacağız’

Ankara Valisi Vasip Şahin,  bölgedeki son yıllardaki savaşlara ve kaoslara dikkat çekerek, Türkiye’nin bu sıkıntıları kadim kültüründen aldığı misyon ile aşmaya çalıştığını ve millet olarak bundan hiçbir zaman kaçınılmadığını kaydetti.

Şahin, şu değerlendirmede bulundu:

“Öyleki çok daha gelişmiş ülke  ve toplulukların kapısına yığılan binlerce göçmeni almamak için türlü yollara başvuran, onları denizin ortasına ölüme tek eden, zaman zaman kendileri ölümlerine vesile olan  ülkeler karşısında Türkiye, sınırlarını duraksamadan sonuna kadar açmıştır. Türkiye bugün dünyanın en fazla mültecisine kapısını açan ve destek veren ülke sıfatını kazanmıştır. Biz bunu yaparken, kadim sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz ve modern ve müreffeh ülkeler başta olmak üzere insanlığın seyirci kaldığı insanlık facialarına ortak olmama çabası ve iradesi gösteriyoruz. Biz göçmen kardeşlerimizie kardeş edasıyla yaklaşıyoruz. Onların her türlü sıkıntısında yanlarında olmayı görev olarak biliyoruz. Biz millet olarak kim duyarsız kalırsa kalsın elimizde tek bir ekmek kalsa da bunun yarısını göçmen kardeşlerimizle paylaşacağız”

‘Türkiye iyi bir örnek’

BM Mülteciler Yüksek Komiserliği Türkiye Temsilci Yardımcısı Yuka Hasegawa, Türkiye’nin mültecilerin uyumu ve kaynaşması konusunda örnek bir ülke olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

“Türkiye, misafirperverliği ile milyonlarca mülteciye kucak açtı. Bu kadar kalabalık mültecinin yaşadığı bir ülkeye denk gelmedim.  Ancak bu kadar çok mülteciyi misafir etme konusunda sorunlar da yaşanıyor ve  mülteci akını devam ediyor. Bu kadar yüksek mülteciye, eğitim, sağlık ve diğer hizmetleri vermek çok zor. Bir taraftan da zorlukların yaşanmasının normal olduğunu  düşünüyorum ki, bazı zorluklar fırsatları da yaratabilir. Türkiye’yi bu açıdan da iyi bir örnek olarak görüyoruz ve bu konuda desteğimizi devam ettireceğimizi söylemek istiyorum”

‘Mültecilere kucak açan toplumlara odaklanmak gerek’

Uluslararası Göç Örgütü Türkiye Acil Durumlar Koordinatörü Mazen Aboulhosn dünyada, 272 milyon göçmen bulunduğunu, Türkiye gibi mültecilere kucak açan, misafirperver ülkelere teşekkür etmek gerektiğini  ifade ederek, sosyal uyum amacına hizmet için mültecilere yardım eden ve kucak açan toplumlara odaklanmak gerektiğini söyledi.

Bu alanda çalışan devletlerin ve tüm örgütlerin yardıma ihtiyaçları olduğunu, bu yardımlardan  birinin de iş dünyasına katılım için kredi tahsisi olabileceğini anlatan, Aboulhosn, Göç İdaresi ve belediyelerle birlikte Türkiye’deki mültecilere danışmanlık hizmleti sağladıklarını söyledi.  Aboulhosn, “Göç dünyanın bir gerçeği ve aslında kaçınılmaz bir durum. Ama bazen mültecilerin toplumların bir parçası olmak için geldiklerini unutuyoruz. Mültecilerin ve göçmenlerin pozitif yanlarına odaklanmamız gerekiyor” dedi.

‘Türkiye, milyonlarca insana koruma sağlıyor’

İGAM Başkanı Metin Çorabatır Türkiye’de 3.6 milyon Suriyeli, 400-500 bin Suriyeli olmayan yabancı ayrıca milyonlarca da ikametli yabanc bulunduğunu belirterek, son 8 yıldır uzatılmış bir kriz yaşandığını söyledi.

İGAM faaliyetleri ile ilgili bilgi veren Çorabatır, şunları kaydetti.

“Mülteciler için düşünülen üç ana kalıcı çözüm var. Birincisi ülkelerine gönüllü olarak dönmeleri, ikincisi sığındıkları ülkelerde uyum ve entegrasyon yaşamaları ve o toplumda yeni bir hayata başlamaları... Bu ikisinin etkisinin sınırlı olduğu durumlarda da, uluslararası dayanışma çerçevesinde başka ülkeye yerleşme… Türkiye, milyonlarca insana koruma sağlıyor. Ayrıca Türkiye’deki hayatlarını uyum programlarıyla yaşanabilir hale getirmek için büyük çaba sarfediyor.  Bunu takdirle karşılamak gerekiyor. Başka Göç İdaresi Genel Müdürlüğü olmak üzere kamu kurulları olağanüstü çaba sarfediyorlar ve bu çabanın tamamlayıcısı olarak da Birleşmiş Milletler örgütleri destek veriyor.  Sivil toplum kuruluşları ise bu bütünün bir parçası…”

 

Whatsapp